Esperanto/3. Ders
Bu bölümde işlenen konular | ||
---|---|---|
Sözcük bilgisi | Ĝi, Mia, Lia, Ŝia, Ĝia, Turka, Akvo, Kafo, Teo, Amiko, Ami, Ŝati, Vidi, Legi, Lerni, Paroli, Trinki, Hieraŭ, Hodiaŭ, Morgaŭ | |
Dilbilgisi | Fiiller, Temel zamanlar, Fiil cümlesi, Nesne |
Sözcükler
[değiştir]Ĝi
[değiştir]= o (cinssiz) — / ci /
Ĝ (ĝ) harfinin Türkçedeki "c" sesini verdiğine dikkat edelim ve bunu unutmayalım.
Li, Ŝi ve Ĝi
[değiştir]Şimdiye kadar o anlamına gelen 3 şahıs zamiri öğrendik: Li, Ŝi ve Ĝi.
Bunları nerede kullanacağınızı netleştirelim:
Kastedilen özne | Kullanılabilecek zamir(ler) |
---|---|
Her yaşta erkek insan | Li |
Her yaşta dişi insan | Ŝi |
Cinsiyeti bilinmeyen insan | Yetişkinse Li, küçük bebekler için Ĝi |
Erkek hayvan | Ĝi veya Li |
Dişi hayvan | Ĝi veya Ŝi |
Cinsiyeti bilinmeyen hayvan | Ĝi |
Doğaüstü varlıklar | Genelde Li, duruma göre diğerleri de mümkün |
Somut veya soyut diğer her şey | Ĝi |
(Aslında karışık bir şey yok. Özetle, li bilinçli genel canlılar (insan ve insanüstü) ve her türlü erkek için, ŝi her türlü dişi için, ĝi hayvanlar, cansızlar, kavramlar ve bazen de bebekler için kullanılır. Li, ŝi, ĝi'nin kullanımı, eğer biliyorsanız İngilizce'deki he, she, it'in kullanımıyla neredeyse aynıdır. Hâlâ size anormal gelen bir durum varsa, bunu sorun etmeyip zamanın akışına bırakın. Zaman içerisinde verilecek örnekler sayesinde bu zamirlerin kullanım alanlarına kolayca alışacaksınız.)
Mia
[değiştir]= benim — / mia /
(Daha önce de belirttiğimiz gibi, böyle bir sözcüğü kolayınıza gelen şekilde telaffuz edebilirsiniz, yani "i" ile "a" arasında belli-belirsiz bir "y" sesi varmış gibi davranabilirsiniz. Ama elbette Türkçe "şiar" kelimesinde olduğu gibi, "i" le "a"yı ayrık okuyabilirsiniz (ki kelimenin yazımı normalde bunu gerektirir). Sonuç olarak size kolay geleni yapmanız yeterli. Aynı durum aşağıdaki "lia", "ŝia", "ĝia", "hieraŭ" ve "hodiaŭ" gibi sözcükler için de geçerli. Esperanto, kendi kuralları çerçevesinde yazıldığı gibi okunur. Bu nedenle bu konuyu uzatmak gereksiz.)
Lia
[değiştir]= (erkek) onun — / lia /
Ŝia
[değiştir]= (dişi) onun — / şia /
Ĝia
[değiştir]= (cinssiz) onun — / cia /
Lia, Ŝia ve Ĝia
[değiştir]Bu üç iyelik zamirinin kullanım alanı li, ŝi ve ĝi´nin yukarıda bahsettiğimiz kullanım alanlarına birebir karşılık gelir, yani örneğin ŝi zamiri kullanacağınız birine ait olan bir şey için ŝia sıfatını kullanırsınız.
Şu tabloyu inceleyelim:
E-o | Türkçe | E-o | Türkçe |
---|---|---|---|
Mi | ben | Mia | benim |
Li | o (erkek) | Lia | (erkek) onun |
Ŝi | o (dişi) | Ŝia | (dişi) onun |
Ĝi | o (cinssiz) | Ĝia | (cinssiz) onun |
(E-o, Esperanto anlamına gelen yaygın bir kısaltmadır.)
Bu tablo sakın size, sona -a eklemenin -nın, -nin anlamı verdiğini düşündürmesin. Böyle bir kullanım yoktur, bu yalnızca zamirler için geçerli olan çok özel bir durumdur.
Mia, lia, ŝia ve ĝia birer sıfattır ve kullanımları geçen ders öğrendiğimiz sıfatlar gibidir.
Turka
[değiştir]= Türk, türkle ilgili, türkçe olan vb. — / turka /
Turka, turko'nun sıfat halidir. İsimleri nitelemek için daima sıfat kullanıldığını unutmayalım. Bu nedenle, Turko Türk anlamına gelmesine karşın "turko studento" demek yanlıştır, "turka studento" ise "türk öğrenci" anlamına gelen doğru bir kelime grubudur, elbette alternatif olarak "studento turka" da denebilir.
La turka (lingvo)
[değiştir]= Türk Dili, Türkçe — / la turka (lingvo) /
Esperanto'da çoğu dil için ayrı bir ad yoktur. Dil adları turka gibi millî sıfatlar yardımıyla ifade edilir. Türkçe'nin Esperanto'daki adı "la turka lingvo"dur. Bu uzun adı kullanmak yerine kısaca "la turka" da denir.
("La turka" -a ile bittiğinden sıfat izlenimi verse de, daha öğrenmediğimiz "la"dan ve cümlenin gelişinden bunun "lingvo"su söylenmemiş bir dil adı olduğunu anlarız.)
Akvo
[değiştir]= su — / akvo /
Kafo
[değiştir]= kahve — / kafo /
Teo
[değiştir]= çay — / teo /
Amiko
[değiştir]= arkadaş — / amiko /
Ami
[değiştir]= sevmek — / ami /
Ŝati
[değiştir]= -den hoşlanmak, sevmek — / şati /
Ami ve Ŝati
[değiştir]Ami, ŝati´ye göre daha güçlüdür ve daha çok duygusal bir bağı (aşk olması şart değil) belirtmek için kullanılır.
(Biz Türkçde "çayı" veya "resim yapmayı" "sevebiliriz" ama Esperanto'da genelde bunlardan "hoşlanılır" (ŝati). Bunlar için "ami" de kullanılır ama anlam çok derinleşir (resim yapmaya aşığım gibi). Ami fiili en çok sevgili, anne vb. akraba, yakın dost, evcil hayvan ve diğer insanlar için kullanılsa da, bunlar için ŝati kullanmak da mümkündür.)
Vidi
[değiştir]= görmek — / vidi /
Legi
[değiştir]= okumak — / legi /
Lerni
[değiştir]= öğrenmek — / lerni /
Paroli
[değiştir]= konuşmak — / paroli /
Trinki
[değiştir]= içmek — / trinki /
Hieraŭ
[değiştir]= dün — / hieraw /
Esperanto'da Ŭ (ŭ) harfi w sesiyle okunur, yani sessiz bir harftir. W sesi, ağzı u harfi söyleyecek konuma getirip u harfini söylemeyerek elde edilir. Elde edilen ses v sesine çok benzer olur. Hatta, yanlış anlaşılmaya yol açacak sözcükler bulunmadığından, kendinizi zorlamayıp bu harfi direkt olarak v gibi okumanızda da bizce hiçbir sakınca yoktur.
Hodiaŭ
[değiştir]= bugün — / hodiaw /
Morgaŭ
[değiştir]= yarın — / morgaw /
(Eğer hangi dilden geldiklerini bilmiyorsanız hieraŭ (dün), hodiaŭ (bugün) ve morgaŭ (yarın) sözcüklerini karıştırmanız olasıdır. Bu sözcüklerin alfabetik sırasıyla, belirttikleri zaman sırasının aynı olmasına dikkat ederseniz anlamlarını karıştırmazsınız.)
Dilbilgisi
[değiştir]Fiiller
[değiştir]Esperanto'da mastar hâlindeki fiiller i ile biter. Örneklere bakalım:
Esperanto | Türkçe |
---|---|
lerni | öğrenmek |
legi | okumak |
paroli | konuşmak |
ŝati | hoşlanmak |
vidi | görmek |
ami | sevmek |
trinki | içmek |
Daha önce öğrendiğimiz estas çekimlenmiş bir fiildir. "Estas"ın mastar hali "esti"dir. Türkçe'de tam bir karşılığı yoktur ama nasıl kullanıldığını öğrenmek çok kolaydır.
Temel Zamanlar
[değiştir]Güncel Zaman
[değiştir]Güncel zaman, Türkçedeki şimdiki zaman ve geniş zamana karşılık gelir. Güncel zaman as sonekiyle yapılır.
Esperanto | Türkçe |
---|---|
lernas | öğreniyor, öğrenir |
legas | okuyor, okur |
parolas | konuşuyor, konuşur |
ŝatas | hoşlanıyor, hoşlanır, sever |
vidas | görüyor, görür |
amas | seviyor, sever |
trinkas | içiyor, içer |
Daha önceden öğrendiğimiz estas, esti fiilinin güncel zaman çekimi olmaktadır.
Esperanto | Türkçe |
---|---|
Esperanto estas bela lingvo. | Esperanto güzel bir dildir. |
Li estas mia amiko. | O benim arkadaşım. |
Ŝia nova instruisto ne estas turka. | Onun yeni öğretmeni Türk değil. |
(Karıştırılacağını zannetmiyorum ama her ihtimale karşı; son cümlede ŝia ile gizlice bahsi geçen "o" (öğretmene sahip olan kişi) dişidir, öğretmanin bayan veya erkek olduğuyla ilgili bir bilgi yoktur.)
("Ŝia nova instruisto ne estas turka." yerine "Ŝia nova instruisto ne estas turko." da denebilirdi. İki cümle arasında anlamca hiçbir fark yok, yalnızca biri sıfat biri isim cümlesi. Bu durumu Esperanto'nun mantığını çözdükçe anlayacaksınız. Bir de, bu ilginç örnek sizi yanlış yönlendirmesin. Örneğin "Li estas amiko.", "o bir arkadaş" anlamına gelirken, sondaki -o'nun -a yapılmasıyla oluşan "Li estas amika." cümlesi, yaklaşık olarak "o cana yakındır" gibi farklı bir anlama gelebilir.)
Geçmiş Zaman
[değiştir]Esperanto'da geçmiş zaman is ekiyle yapılır.
Esperanto | Türkçe |
---|---|
lernis | öğrendi |
legis | okudu |
parolis | konuştu |
ŝatis | hoşlan(ır)dı |
vidis | gördü |
amis | sev(er)di |
trinkis | içti |
Bu zamana göre çekimlenmiş bir fiil, örneğin parolis, cümlenin gelişine göre "konuştu" dışında "konuşmuş", "konuşurdu", "konuşuyordu", "konuşmaktaydı", "konuşmuştu" vb. anlamlara da gelebilir. Bu ek anlamların bazılarını kesin olarak vermek de mümkündür, bu yolları daha sonra göreceğiz.
Esti fiilinin geçmiş zaman çekimi olan estis, "idi" anlamına gelmektedir. Bununla ilgili örnekleri inceleyelim:
Esperanto | Türkçe |
---|---|
Mi estis ŝia studento. | Ben onun [o bayanın] öğrencisiydim. |
Ĝi estis mia. | O (şey) benimdi. |
Hieraŭ mi estis malbona. | Dün kötüydüm. |
Son cümlede kullanılan hieraŭ yapıca olmasa da, anlamca zaman zarfı işlevi görmektedir. Bu tür kelimelerin cümledeki yeri çoğu kez önemsizdir. "Hieraŭ mi estis malbona." yerine "Mi hieraŭ estis malbona.", "Mi estis malbona hieraŭ." ... diyebiliriz.
Gelecek Zaman
[değiştir]Gelecek zaman os ekiyle elde edilir.
Esperanto | Türkçe |
---|---|
lernos | öğrenecek |
legos | okuyacak |
parolos | konuşacak |
ŝatos | hoşlanacak |
vidos | görecek |
amos | sevecek |
trinkos | içecek |
Esti´nin gelecek zaman çekimi olan estos tahmin edebileceğiniz gibi "... (durumunda) olacak" gibi bir anlama gelir.
Esperanto | Türkçe |
---|---|
Morgaŭ ŝi estos bela. | Yarın, o güzel olacak. |
Li estos mia nova instruisto. | O (erkek), benim yeni öğretmenim olacak. |
Mi ne estos mia studento. | Kendimin öğrencisi olmayacağım. |
(Son örneğin biraz saçma olmasına aldırmayın.)
Fiil Cümlesi
[değiştir]Her zaman olmasa da, genelde Esperanto fiil cümlelerinde özne ve yüklem mutlaka bulunur.
(Bu kuralın nadir görülen istisnaları genelde yüklem+zarf şeklindeki cümlelerdir. Bunlarla sonra karşılaşacağız.)
Aşağıdakiler çok basit fiil cümleleridir:
Esperanto | Türkçe |
---|---|
Mi legis. | Okudum. |
Li parolas. | O (erkek) konuşu(yo)r. |
Mi vidos morgaŭ. | Yarın göreceğim. |
Fiil cümlelerinde de öğe sırası önemsizdir. Örneğin "Mi vidos morgaŭ." dışında, "Mi morgaŭ vidos.", "Vidos mi morgaŭ.", "Vidos morgaŭ mi.", "Morgaŭ mi vidos.", "Morgaŭ vidos mi." cümlelerinin hepsi doğrudur ve (belki küçük vurgu farkları hariç) hepsi aynı anlama gelir.
Nesne
[değiştir]Eğer bir cümledeki yüklem geçişli ise bu cümlede nesne bulunabilir. Nesne, fiilden direkt olarak etkilenen öğeye verilen addır. Esperanto'da nesne -n son ekiyle belirtilir. Bu Türkçede en çok -(y)ı/i/u/ü ve -(y)a/e eklerine karşılık gelirken, bazen başka bir eke veya yerine göre yalın duruma karşılık gelebilir. Aşağıdaki örnekleri incelediğinizde -n´nin ne işe yaradığını daha net anlayacaksınız:
Esperanto | Türkçe |
---|---|
Mi cin amas. | Seni seviyorum. |
Ŝi libron legis. | O (kız) bir kitap okudu. |
Mi teon trinkos. | Çay içeceğim. |
Mia amiko kafon ŝatas. | Arkadaşım kahveyi takdir eder. |
Mia instruisto min vidis. | Öğretmenim beni gördü [görmüş]. |
Mi Esperanton lernas. | Esperanto öğreniyorum. |
Mi la turkan ne parolas. | Türkçe konuşmuyorum [bilmiyorum]. |
Esperanto'da cümle öğelerinin yerini değiştirebilmemizi -n ekine borçluyuz. Örneğin Mi amas cin. yerine Cin amas mi. (veya Mi cin amas., Amas cin mi. ...) diyebiliriz, çünkü -n hâlâ ci´ye eklidir. Ancak nesnenin yerini değiştirip Min amas ci. veya Ci amas min. dediğimizde anlamın "Beni seviyorsun." şeklinde değişeceğini görmek zor değildir.
İsim-Sıfat Uyumu
[değiştir]Esperanto'da, Türkçede olmayan çok ilginç bir durum vardır. Sıfatlar, bağlı olduğu isme iki konuda uyum gösterirler. Bu uyumlardan ilk öğreneceğimiz nesne uyumudur. Şöyle ki, eğer bir sıfat tamlaması nesne ise -n ekini hem isim, hem de sıfat alır.
Esperanto | Türkçe |
---|---|
Mi malnovan libron legis. | Eski bir kitap okudum. |
Li turkan kafon ne ŝatas. | O (erkek) türk kahvesi takdir etmez. |
Mi amikon ŝian amas. | Onun [o kızın] arkadaşını seviyorum. |
Li belan malaltan infanon vidis. | O (erkek), güzel kısa bir çocuk gördü. |
Mi kafon bonan trinkos. | İyi [güzel] bir kahve içeceğim. |
(Bu durum ilk başta anormal gelse de, yanlış anlaşılmayı önleme açısından çok kullanışlıdır ve dili iyice öğrenmiş olanlara geniş bir ifade alanı sağlar. Bazen, özellikle de ilk zamanlarda, iki (veya daha çok) kelimeden birine -n eklemeyi unutabilirsiniz. Bu arasıra herkesin yaptığı küçük bir hatadır, dert etmeyin.)
Son bir uyarıda daha bulunalım;
La turka (lingvo) sözcük grubundaki la, -n takısı almaz, çünkü sıfat değildir.
Mi la turkan lingvon parolas., veya daha kısa söylemek istersek Mi la turkan parolas. "Türkçe konuşurum." anlamına gelebilecek doğru birer cümledir.
Mi la turkan lingvon parolas. ve Mi la turkan parolas. cümleleri ise yanlıştır, çünkü la, -n ekini kabul etmez.
La´nın tam olarak ne olduğunu sonraki derste ayrıntısıyla inceleyeceğiz.
Özet
[değiştir]- Fiillerin mastar hâli (-mak, -mek) -i ile biter.
- Geçmiş zaman -is, güncel (şimdiki, geniş) zaman -as, gelecek zaman -os ile yapılır.
- Nesneye (yüklemden direkt olarak etkilenen öğeye) -n eklenir.
- Nesne sıfatlarla nitelenmiş bir isim ise, hem isme hem de sıfatlara -n eklenir.