İspanyolca/Dersler/¿Dónde vives?
Konuşma
[değiştir]Kelimeler | |
---|---|
Londres | Londra |
Pero | Fakat |
Pués | Bu yüzden |
- Raúl: ¡Hola! ¿Dónde vives?
- Sofía: Hola, Raúl. Vivo en un piso en Londres, Inglaterra. ¿Y tú?
- Raúl: Vale. Vivo en el sur de España.
- Sofía: ¿En el campo o la ciudad?
- Raúl: El campo. Las ciudades son ruidosas.
- Sofía: Sí, pero no hay nada para hacer en el campo.
- Raúl: Pues, ¡adiós, Sofía!
- Sofía: ¡Hasta luego!
Çeviri (lütfen dersin sonuna kadar bekleyiniz).
Dünya ülkeleri
[değiştir]Turquía | Inglaterra | Escocia | Gales | Irlanda |
España | Francia | Alemania | El Reino Unido | Rusia |
Los Estados Unidos | Canadá | Nueva Zelanda | Australia | México |
Nerede yaşarsın?
[değiştir]Hangi ülkeden olduğunu anlatmak için ser (olmak) fiili, sonra de (-den/-dan), sonra da yer, şehir ya da ülke kullanılır. Yaşamakta olduğunuz ülkeyi anlatmak için ise vivir (yaşamak) fiili, sonra en (içinde), sonra da yer, şehir ya da ülke kullanılır.
Birine nerede yaşadığını sormak için Dónde, sonra vivir (¿Dónde vives?, "Nerede yaşarsın?"anlamına gelir), nereden olduğunu sormak için ise De dónde, sonra da ser (¿De dónde eres? "Neredensin?" anlamına gelir).
Vivir 'in düzenli çekilen bir fiil (vivo, vives, vive, vivimos, vivís, viven) olmasına karşın, ser aşağıda gösterildiği gibi düzensiz çekilir.
Turco | Español |
---|---|
Ben | Soy |
Sen | Eres |
O | Es |
Biz | Somos |
Sizler | Sóis |
Onlar | Son |
- Örnekler
- Vivo en Inglaterra
- İngiltere'de yaşarım.
- Son de España, pero viven en Alemania.
- Onlar İspanya'dandır, fakat Almanya'da yaşarlar.
Pusula
[değiştir]El noroeste | El norte | El noreste |
El oeste | X | El este |
El suroeste | El sur | El sudeste |
- Örnekler
- Vivo en el suroeste de México.
- Meksika'nın güneybatısında yaşarım.
- Soy del norte de Australia.
- Avustralya'nın kuzeyindenim.
Ser fiilinin kullanım yerleri
[değiştir]Ser fiili:
- Bir kişi ya da bir şeyi tanımlamak için ("Éste es Raúl y ésta es Sofía"),
- Birinin işini, mesleğini söylemek için ("Mi padre es ingeniero"),
- Birinin ulusunu, nereden olduğunu ya da bir eşyanın neyden oluştuğunu söylemek için ("Raúl es español, es de Valencia" ya da "Esta silla es de madera")),
- Birini ya da bir şey tarif etmek için ("Sofía es mi amiga, ella es delgada y bella" ya da "El español no es un idioma difícil"),
- Ait olma durumunda ("Este coche es de Raúl")
kullanılır.
Yaşam alanları
[değiştir]Turco | Español |
---|---|
Bir ev | Una casa |
Ayrı ev | Una casa individual |
Bitişik bir ev | Una casa adosada |
Sıra ev | |
Bir daire | Un piso |
Tek katlı ev | Un bungalow |
Bir oda | Una habitación |
- Not
Tekil iken una habitación, fakat çoğul iken unas habitaciones (aksansız) yazılır.
- Örnekler
- Vivo en un piso.
- Ben bir dairede yaşarım.
- Vivo en una casa adosada en Canadá.
- Ben Kanada'da bitişik bir evde yaşarım.
- Vive en un bungalow que tiene diez habitaciones.
- O on odalı tek katlı bir evde yaşar.
Sıfatlar
[değiştir]Öğrendiğimiz gibi, ispanyolcada her bir ismin bir cinsiyeti vardır. Bu durum sadece tanım edatlarını değil, sıfatları da etkiler. Ayrıca ispanyolcada sıfatların isimlerden sonra geldiğine de dikkat ediniz.
Eğer bir sıfat(yalın halinde - sözlükte yazıldığı gibi), "O" ya da "A" ile sona erer ise, o zaman sesli harf düşer ve...
- eril tekil isimler için O
- eril çoğul isimler için OS
- dişil tekil isimler için A
- dişil çoğul isimler için AS
eklenir
- Örnekler
- Un hombre bueno
- Bir iyi adam
- Unos hombres buenos
- Bazı iyi adamlar
- Una mujer buena
- Bir iyi kadın
- Unas mujeres buenas
- Bazı iyi kadınlar
Şehir ve kırsal
[değiştir]Turco | Español |
---|---|
Şehir | La ciudad |
Kırsal | El campo |
... hakkında iyi şey şudur ki | Lo bueno sobre ... es que |
... hakkında kötü şey şudur ki | Lo malo sobre ... es que |
Yapacak çok fazla şey var | Hay muchas cosas para hacer |
Yapacak hiç bir şey yok | No hay nada para hacer |
Koruda yürünebilir | Se puede caminar en los bosques |
Hiç bir yaprak yoktur | No queda ningún follaje |
Sevimli | Bonito |
Canlı | Animado |
Sessiz | Tranquilo |
Sıkıcı | Aburrido |
Gürültülü | Ruidoso |
- Örnekler
- La ciudad es ruidosa.
- Şehir gürültülüdür.
- El campo es aburrido.
- Kırsal sıkıcıdır.
- Lo bueno sobre la ciudad es que hay mucho para hacer.
- Şehir hakkında iyi şey şudur ki, yapacak çok şey vardır.
- Lo malo sobre la ciudad es que no queda ningunas plantas.
- Şehir hakkında kötü şey şudur ki, hiç bitki yoktur.
Özet
[değiştir]Bu derste şunları öğrendik,
- Dünyanın çeşitli ülkelerini (Australia; Italia; Francia; los Estados Unidos).
- Sizin ve diğerlerinin nerede yaşadıklarını ve nereden olduklarını (Vivo en Inglaterra; Somos de Gales).
- Birine nerede yaşadığının sorulmasını (¿Dónde vives?).
- Pusulanın yönlerini (el sur; el noroeste; el oeste).
- Evinizi nasıl tarif edeceğinizi (una casa; un piso).
- "O" ya da "A" ile biten sıfatlar hakkında temelleri (la mujer mala; el niño bonito).
- Bir şehir ya da kırsaldan nasıl bahsedilebileceğini (la ciudad; el campo; no hay mucho para hacer).
Şimdi Ders 5'e geçmeden önce(burada bulunan) her bölüme ait alaştırmaları yapmanız ve üstteki konuşmayı türkçeye çevirmeniz tavsiye edilir.