Tabanca Taşıma ve Kullanma/Bazı Kurallar
Bazı Kurallar:
- Temel kural: “Silah boşken, dolu olduğu zamankinden daha tehlikelidir.”
Silah doluyken, insan dikkatli davranır. Silah boşken daha rahat davranır. Halbuki silahın boş olduğundan emin olunamaz. Her ne kadar emin olsak dahi, sanki doluymuş ve ateşe hazırmış gibi davranmamız gerekir.
- Silahla asla şaka yapılmaz.
- Her silah, ortalama üç yılda bir istem dışı ateş alır.
Her profesyonelin bile elinde silahın istem dışı patladığı görülmüştür. Silah kuruluyken ve namluda mermi varken, yere düştüğünde ateş alabileceği gibi, elde tutarken de horozun kendiliğinden düşmesiyle istem dışı ateş aldığı görülmüştür. Böylesi olaylara oldukça fazla rastlanmıştır; rastlanmaktadır. Bu husus hiç akıldan çıkartılmamalıdır.
- Silahın namlusu asla canlıya çevrilmez.
Bu hususa, gene, silah boşken de riayet etmek gerekir. Silah, ister elde tutulurken; ister masanın üzerinde dururken, her an ateş alacakmış gibi kabul edilir ve namlusu canlılara doğru yönlendirilmez.
- Silah, doldurulurken, boşaltılırken veya başkasına verilirken, namlusu mutlaka güvenli bir alana doğrultulur. Ateş alması halinde, mermi çekirdeğinin canlıya isabet etmeyeceği bir yöne çevrilmelidir.
- Silah doldurulurken, parmak tetikten uzak durmalıdır.
- Silah başkasına verilirken önceden mutlaka boşaltılmalıdır. Dolu silah verilmez.
Silah şarjörlü ise, kapak takımı açık olarak kilitlenir. Namlu içinde mermi olmadığı gözlemlenir (varsa çıkartılır). Şayet silah toplu (revolver) ise, topun içindeki mermiler boşaltıldıktan sonra, top yana açılmış vaziyette verilir. Silah bu durumda açıkken dahi başkasına verilirken, namlusunun canlıya dönük olmaması şarttır.
- Atış sırasında, tetik çekildikten sonra silahın ateş almaması halinde, silahın yönü değiştirilmeden, 15 ila 20 saniye kadar beklemek gerekir. Zira nadiren de olsa, barutun geç ateş alması söz konusudur. Bu arada silahın yönünü değiştirirsek, kaza riskimiz vardır.
- Silah boşken veya doluyken asla namlu ağzından içine bakılmaz.
- Silah, namlusundan tutulmaz.
- Parmak tetikte tutulmaz. Yalnızca ateş etmek için tetiğe dokunulur.
- Asla suya ve sert yüzeylere ateş edilmez. Sekebilir ve tehlike yaratır.
- Silah kullanılmadan önce namlu içinin yağı mutlaka kuru bir bezle silinmelidir.
- Silah; geçici de olsa, kimseye verilmez.
- Başkasına ait bir silaha el sürülmez. Özellikle çok iyi tanımadığımız bir kişiye aitse... Silahta parmak iziniz kalacaktır. Şayet o silahla, ya siz onu tutmadan evvel veya tuttuktan sonra bir yaralama veya öldürme söz konusu ise, yapılan araştırmada parmak izinize rastlanabilecek ve sorumlu düşmeniz ihtimali olabilecektir.
- Evde bulundurulan silah, şayet şarjörlü ise kullanılabilir vaziyette bırakılmaz. Sökülür ve namlusu ayrı bir yerde muhafaza edilir. Zira eve gelmesi muhtemel yardımcının, veya bir misafir çocuğunun silahı kurcalaması söz konusudur.
Özellikle çocuklar ve henüz belli bir olgunluğa erişmemiş, eğitim almamış gençlerin silah merakı büyük bir tehlikedir. “Silahı kurmaya çocuğun gücü yetmez ki” diye düşünmek veya “Çocuklar buraya yetişemez” diyerek yüksek bir yere kaldırmak da yeterli değildir. Çocuklar, akla hayale gelmeyecek şeyler yapabilirler. Bu bakımdan eve bir çocuk veya bir genç gelmesi söz konusuysa, namlusu sökülerek ayrı bir yere kaldırılmış silah en güvenli şarttadır. Evlere hırsız girmesi ve silahınızı çalması da söz konusudur. Sizin silahınızla meydana gelebilecek bir yaralanma başınıza büyük işler açar. Ancak namlusuz bir silah sorun çıkartamaz.
Şayet silah revolver ise, namlu sökülemeyeceğinden mutlaka bir kasaya kilitlenmelidir. Mermiler ise ayrı bir dolapta kilitli bulundurulmalıdır. Silahla mermi aynı ortamda bulunmamalıdır.
İstenmeyen kişiler tarafından kullanılmasını engellemek için tetik kilitleri de mevcuttur (Şekil-1, 2, 3). Tetik kilidiyle koruma altına alınmış dahi olsa silahın boş olması ve mermilerden uzak bir yerde bulunması gerekli bir tedbirdir.
Güvenli alan nedir?
[değiştir]Güvenli alan; silahın ateş alması halinde, mermi çekirdeğinin doğrudan veya dolaylı (sekerek) canlıya isabet etmesi kesinlikle mümkün olmayan alandır.
Açık arazide güvenli alan, toprak bir settir. Arkası sonsuza açılan boş bir arazi asla güvenli değildir. Zira herhangi bir setin, bir ağacın, bir çalı kümesinin arkasında, bir çukurun içinde; fark edemediğimiz birinin bulunması ve ateş ettiğimiz anda menzil içine girmesi söz konusu olabilir.
Yön olarak bir duvar seçimi de güvenli değildir. Zira silahın ateş alması halinde, çekirdek sert duvardan sekebilir. Bu durum son derece tehlikelidir. Çekirdeğin hangi istikamete doğru sekeceği hiç belli olmaz. Çünkü merminin bir de kendi ekseni etrafında dönüşü vardır. Genellikle sağa doğru döner. Duvara çarpan mermi kendi ekseni etrafında dönüşü sebebiyle yeniden hız kazanabilir. Bu bakımdan açık arazide, namlu, yüksek bir toprak sete çevrili olmalıdır ki, silahın ateş alması halinde çekirdek toprağa saplansın. Böyle bir toprak set yoksa, silah yere doğru tutularak doldurma-boşaltma işlemi yapılır. Zeminin gene toprak olması şarttır.
Kapalı alanlarda ise doldurma ve boşaltma işlemi yapmak sakıncalıdır. Zira her yan duvarlarla çevrilidir. Çekirdek sekebilir. Bu gibi durumlarda namlu, içi toprak dolu büyük bir saksıya doğru çevrilir. Saksı yoksa, duvara dayalı ahşap ve kapağı kapalı bir dolap aynı işi görebilir. (Dolabın içinde canlı bulunmadığından emin olunmalıdır. Özellikle çocuklar, oyun için, dolaba saklanmayı pek severler)
Namlu asla bir kapıya çevrilmemelidir. Kapıyı delip geçebilecek olan çekirdek, kapı arkasındaki bir canlıya isabet edebilir.
Şeytan nasıl doldurur?
[değiştir]Elbette silahı şeytanın doldurması söz konusu değildir. Silahı biz doldururuz. Bu tabirle anlatılmak istenen, silahın boş olmasına güvenilmeyeceğidir.
Bu “Şeytan doldurur” sözü genellikle şarjörlü tabancalar için kullanılmaktadır. Zira şarjörü çıkartılmış bir tabanca boş zannedilir fakat namlusunun içinde bir ihtimal mermi unutulmuştur. Tetik çekildiğinde bu mermi ateş alır. Bu sebeple çok kaza olmuştur ve olmaktadır. İşte “Silah boşken, dolu olduğundan daha tehlikelidir” denmesinin sebebi de budur. Ama her şeye rağmen, revolver tabancalar için de aynı düşünceye sahip olmamız gerekir. Zira topun içindeki mermileri boşaltırken, bir adedinin gözden kaçmış olması, az da olsa ihtimal dahilindedir.