Mentör Öğretmenlik/Aksiyon-yansıtma Modeli
Kökeni
[değiştir]Norveç’de mentörlük modellerinde en etkili olan modelin aksiyon-yansıtma modeli olduğu konusunda bir fikir birliği söz konusudur. Bu model Handal and Lauvås (1983, 1990) tarafından 1980’lerden beri geliştirilmektedir. Bu model Norveç Üniversitesi (Norwegian University Colleges) tarafından ulusal danışmanlık planı doğrultusunda çalışılmakta ve Norveç’li mentörler için kuşaklardır bir rehber olmaktadır (Skagen 2004:31). Bu modelin 1990’larda erken çocukluk eğitimi üzerindeki etkisi önemli bir konudur (Carson and Birkeland 2009).
Bu model mentörlerin öğretmen adaylarının stajları sırasında çok fazla kontrol sahibi olması ile ilgili eleştiriler karşısında geliştirilmiştir. Bu durumda aday öğretmenin mentörün isteklerini takip etmek zorunda olduğu varsayılır. Çünkü öğretmen adayının yetkinlik kazanması için son kararı mentör verecektir. Sonuç olarak, öğretmen eğitiminin önceleri bağımlı öğretmenler yetiştirdiği düşünülmektedir (Skagen 2004:31). Aksiyon- yansıtma modeli böylece 1980’lerin sonlarına kadar Norveç öğretmen eğitiminin merkezinde bulunan çıraklık geleneğinin hiyerarşik yapısın dengelemek için geliştirilmiştir.
Nitelikler
[değiştir]"Uygulama teorisi" aksiyon-yansıtma modelinde önemli bir terimdir. Bireyin eylemlerini ya da eylem planlarını belirleyen değerler, deneyim ve bilgi olarak tanımlanabilir. "Uygulama teorisi" her insanın kişisel uygulama düşüncesi ve uygulama için hazır olmasına işaret eder. Lauvås ve Handal (2000) bu kavram ile herkesin başkaları ile bilgi ve deneyim inşa ettiği kişisel, bilişsel eylem stratejisine sahip olduğunu varsayar. Bu stratejiler ve fikirler ilgili olduğu düşünülen değerlere göre düzenlenir. Birçok insan için uygulama teorisi daha çok karışık, rasgele ve tutarsızlıklarla doludur.
Mentörlük açısından odak noktası danışanın kendi uygulama teorisini daha iyi anlaması için yardımcı olmasıdır. Mentörlük uygulamanın arkasında yatan teoriye odaklanır. Amaç eylemlerimizi yönlendiren temel değerler hakkında farkındalık oluşturmaktır. Danışandan kendi eylemlerini açıklaması ve gerekçelendirmesi istendiğinde bu temel değerlerle ilgili farkındalığı artar. Bu teorinin içerdiği daha büyük farkındalık danışanın eylem repertuarını genişletmesini mümkün kılmasıdır.
Uygulama teorisinde temel değerler çoğunlukla çelişkili olduğu için danışanın kişisel farkındalık geliştirmesi önemlidir.
Bizlerin profesyoneller olarak neyi savunuyoruz ya da eylemlerimizin arkasında hangi değerler yatıyor gibi sorular profesyonel kimliklerimizi güçlendirmemize katkıda bulunur. Carson ve Birkeland (2009:72-73) uygulama teorisini şöyle tarif eder:
- "Uygulama teorisi" kişiseldir çünkü her birey farklı bilgi deneyim ve değerlere sahiptir.
- "Uygulama teorisi" değişkendir çünkü bizler sürekli yeni deneyimler ediniriz. Değerler değişime karşı bilgiden daha fazla dirence sahip olsa da, bu değerlerimizde değişimlere neden olur.
- Profesyonel yaşamda yeni bile olsa herkesin bir "uygulama teorisi" vardır.
- "Uygulama teorisi" büyük ölçüde bilinçsizdir ve formüle etmesi zordur. İnsanlar çoğunlukla eylemleri yönlendiren değerlerin farkında değildir.
- "Uygulama teorisi" çoğunlukla tutarsızdır ve birbirleri ile ters düşebilir.
Aksiyon-yansıtma modelinde odak, odağı devam eden günlük etkileşimdeki gayrı resmi mentörlük olan çıraklık modelinin aksine, planlanmış, formüle edilmiş mentör-danışan görüşmeleri üzerindedir. Mentörlük, danışanın ifade ettiği ihtiyaçlar üzerine kuruludur ve genellikle uygulama için mentörlük planı geliştirilir. Bu belge hem mentöre hem de danışanı mentörlüğe hazırlanmaları için yardımcı olur.
Başlangıçta bu model öğretimle ilgili konulara ilişkin öğretmen adaylarına verilen rehberlikle ilgiliydi. Bugün ise deneyimli öğretmenler için de mentörlükte kullanılmaktadır ve mentörlük öğretmenlikteki deneyim süresine göre de değişmektedir. Örneğin yeni başlayan öğretmenler daha açık profesyonel kimlik edinmek için rehberliğe ihtiyaç duyabilir. Daha deneyimli öğretmenler monotonluğu ve tükenmişliği önlemek için rehberliğe gereksinim duyabilir (Carson and Birkeland 2009:72-75).
Teorik kaynaklar ve esin kaynağı
[değiştir]Handal ve Lauvås aksiyon-yansıtma modelini hümanist ve diyalektik olarak tanımlar. Onlara ilham veren yazarlardan birisi de Ole B. Thomsen’dır. Thomsen öğretmen adaylarının iyi bir öğretim için kriterler geliştirilme sürecine dahil olmaları gerektiğini savunur. Yazarlar ayrıca Carl Rogers'ın kendini gerçekleştirme ve kişisel gelişimi ile ilgili fikirlerinden de etkilenmişlerdir (Skagen 2004: 32). Donald Schön’ün öğretmenlerin kendi davarnışları etrafındaki yansıtma becerileri konusundaki vurgusu bu modele ilham veren diğer konudur.
Eleştiriler
[değiştir]Aksiyon-yansıtma modeli çeşitli yönlerden eleştirilmektedir. Öncelikle, diyalog üzerine odaklanması nedeniyle mentörün profesyonel otoritesini zayıflattığı düşünülmektedir. İkinci eleştiri, bazı soruların kişisel farklılıklar ve tercihlere çok fazla önem verildiği ve belirli rehberlik görevlerine adaptasyon yeteneğinin üzerinde fazla durulmadığı yönündedir. Üçüncü eleştiri, bu modelin kuramsal temellerinin belirsiz olduğu şeklindedir. Yansıtma vurgulanarak, uygun eylemler üzerindeki odak kaçırılabilir. Bu model ayrıca sözel becerileri iyi olan öğrencilerin yararına olmaktadır (Skagen 2004: 124). Søndenå (2004:16) bütün uygulama kuramlarının eşit olarak göz önünde bulundurulmasını sorun olarak görmektedir. Danışanın yeteneklerini yansıtmasını geliştirmek için gösterdiğimiz isteklilik içerisinde, yansıtmanın amacını unutmak olasıdır.
Kaynakça
[değiştir]- Carson, Nina og Åsta Birkeland (2009). Veiledning for førskolelærere. Kristiansand: Høgskoleforlaget
- Handal, Gunnar og Per Lauvås (1983). På egne vilkår: en strategi for veiledning med lærere. Oslo: Cappelen. Revidert utgave fra 1999 er tilgjengelig i full versjon.
- Handal, Gunnar og Per Lauvås (1990). Veiledning og praktisk yrkesteori. Oslo: Cappelen. Hele boken elektronisk
- Skagen, Kaare (2004) I veiledningens landskap. Kristiansand: Høgskoleforlaget.
- Søndenå, Kari (2004). Kraftfull refleksjon i lærerutdanningen. Oslo: Abstrakt forlag.