Kullanıcı:Erkan yilmaz1334
Bu kitabı yazarken kendime sorduğum sorulardan biri de bir çıkar elde etmek için mi yazdığımdı. Ancak içimdeki ses “hayır” dedi. Gayem gündem oluşturmak değil, gündemi değiştirmek hiç değil. Nobel ödülü almak ise asla! Bir hedefim var. Her an, her saat ve her gün insanlar ölüyor ya da öldürülüyor. Sahi insanoğlu, öldürmek ya da öldürülmek için mi bu dünyaya geldi? Koskocaman bir; hayır! Her akşam haberleri izlemekteyiz. Her haber sunumunda mutlak surette “ölüm”duyuyoruz. Spikerler ölüm haberlerini sanki sıradan bir olaymış gibi aktarıyorlar. Özellikle dikkat etmeye çalıştım;insanın kanını donduracak bombalamalar, infazlar, baskınlar; terör, cinayet ve kazahaberleri sanki maç skoru verir gibi aktarılıyor. Ölüm olayları sanırım bizler için sıradanlaştı. Birer gelenek, anane, örf gibi algılanarak sosyal bir olguya dönüştü. Oysaki bu, bir toplum için buhrandır. Bakınız Allah, Kur’an-ı Kerim’de; “Haklı bir neden olmaksızın Allah’ın haram kıldığı bir kimseyi öldürmeyin. Kim mazlum olarak öldürülürse onun velisine yetki vermişizdir; o da öldürmede ölçüyü taşırmasın (israf yapmasın). Çünkü o gerçekten yardım görmüştür.” (İsra 33) buyurmuştur. Ben bu kitabı, gün batımı olan ve her gün insanların birbirlerine silah çektiği bir caddenin başında yazıyorum. Kâinatın büyüklüğü içinde zerre konumunda olan dünyayı paylaşmakta sorunlar çektiğimizdendir ki, her gün ölümler kol gezmektedir ve artık ölüm insan için sıradanlaşmıştır. Silahların konuşulduğu bir dünyada özgür bireyler, özgür topluluklar ve özgürlüklerden bahsedilemez. Bu korku imparatorluğu kâinat içinde zerrecik olan bir dünya için birbirimizi öldürmemiz ne kadar da anlamsız. Bu kitapta; düşüncelere, ekollere, gruplara, cemaatlere ya da devletlere seslenmek niyetinde değilim. Belki de asıl gayem bu dünyada hali hazırda yaşayan insanlara da seslenmek değil. Hiçbir insan evladıbu yazdıklarımı üstüne almasın. Bizler için ütopya, çocuklarımız için hayal, torunlarımız için rüya; ancak yarınlarımız için realite olan bir hayat... Tıpkı dedelerimizin görmediği ancak bugün çocuklarımızın kullandığı 5G fonksiyonlu telefonlar gibi. Her birey “acaba” diye bu satırları okursa belki kendisine fayda sağlar. Her anne, yaşam sevinci olarak dünyaya getirdiği evladı, hemcinsleri tarafından öldürülür endişesiyle çocuğunu büyütmekte.Her birey bu dünyada mutlu olabilmek için ya ölmekte ya da öldürmekte…
Denizde büyük balığın küçük balığı yemesi, ormanda güçlü hayvanın güçsüz hayvanı ezmesi….
Önyargısız olmanız umuduyla...