İngilizce/Sohbet
Merhaba
[değiştir]Bir topluluğa girdiğimizde Merhaba deriz. İngilizcede Merhaba kelimesinin karşılığı olarak Hello yu kullanırız ve Helo diye okunur. Türkçedeki harfler telafuzu açıklamaya tam olarak yetmediği için internetten bulabileceğiniz Bilgisayar destekli okuma programlarına bu sözcüğü okutmanızı tavsiye ederim.
- Hello, Ahmet ! - Hello.
Hello nun bir alternatifi ise Hi dır. Hay diye okunur.
- Hello, Mustafa. - Hi Ahmet.
- Hello Naci - Hi Mehmet
- Hello Maşuk - Hi Nejdet
Diyalogun devamı
[değiştir]- How are you Ahmet? - I am fine thanks,and you? - I am fine,thanks Ahmet. - Where are you from Mustafa? - I am from İzmir, what about you? - I am from Kayseri. - Nice to meet you Ahmet. - Nice to meet you too. See you later - Goodbye...
Bu diyologtan da anlayacağınız üzere iki kişinin arkadaş olmadan önce yaşadıkları bir tanışma hikâyesi anlatılıyor. Nasılsınız? Nerelisiniz? gibi soru cümlelerinde dikkat edeceğimiz unsur yardımcı öznelerin (am/is/are) gerçek öznelerden önce kullanılmasıdır..
Adınız Nedir? Benim adım...
[değiştir]What is your name? Türkçedeki "Sizin adınız nedir"? sorusunun İngilizce kullanışıdır. Telafuzu Vat iz yor neym? şeklindedir.
Bu cümle kalıbını tek tek açıklayacak olursak; "What" kelime anlamı olarak "ne" sorusuna karsılık verir. 'your sizin demektir, ingilizcede sen ve siz (cogul anlamdaki siz ; zira ingilizcede nezaketen özellikle yeni tanışılan kişilere hitaben kullanılan "siz" kelimesine karşılık yoktur)kişi zamirlerinin iyelik hali "your" dur. Ben kişi zamirinin iyelik hali ise my dır. may okunur, benim anlamına gelir. Kısacası, "I" : Ben "my": benim ve "You" : sen "your" : senin anlamlarına gelir.
- What is your name? (Senin adın nedir?) - My name is ... (Benim adım ...)
Örnek:
- Hello. - Hello. - My name is Mustafa. What is your name? - My name is Yasemin.
Selamlaşmalar
[değiştir]- Good day
- İyi günler
- Good morning
- Günaydın
- Hi
- Selam
- Good Evening
- İyi Akşamlar
- I'd like to welcome you on behalf of the Wikipedia
- Size Wikipedia adına hoş geldiniz diyorum.
- I'm glad to see you
- Seni gördüğüme çok sevindim
- It's a good thing that i met you
- Sana rastladığım çok iyi oldu
- How are you?
- Nasılsın?
- How is your job getting on?
- İşlerin nasıl gidiyor?
- How do you feel?
- Nasıl hissediyorsun?
- How is your health?
- Sağlığın nasıl?
- How is life treating you?
- Yaşamınız nasıl ?
- What are you up to?
- Nelerin peşindesin?
- How's everything?
- Herşey nasıl ?
- What's up with you?
- Ne var, ne yok?
- Any news?
- Yeni haberler var mı?
- Nothing special.
- Kayda değer bir şey yok.
- Not very good.
- Pek iyi değil.
- Don't even ask.
- Hiç sorma daha iyi.
- Couldn't have been worse.
- Daha kötü olamazdı.
- What a nice surprise!
- Bu ne güzel sürpriz!
- What a nice coincidence?
- Ne hoş rastlantı.
- What can i do ?
- Senin için ne yapiyim
Nerelisin?
[değiştir]Başlamadan önce sözlüğünüzden bazı ülke ve ulus adlarının ingilizce anlamlarını öğreniniz. Not : Turkey'in anlamı Hindi olduğu için 2005'te Türk-İş gibi sendikalarında bildirisiyle Türkiye için Turkey yerine Turkish denmeye başlanmıştır.
Ülkeler:
Türkiye : Turkey (Törkiy) Almanya : Germany (Cörmıni) İngiltere : England (İnglınd) İtalya : Italy (İtıliy) Çin : China (Çayna) Fransa : France (Frens) Hindistan : India (İndia) Mısır : Egypt (İycipt) Cezayir : Algeria (Alceriya) Japonya : Japan (Cıpen)
Uluslar:
Türk : Turkish (Törkiş) Alman : German (cörmın) İngiliz : English (ingliş) İtalyan : Italian (italian) Çinli : Chinese (Çayniys) Fransız : French (frenç) Hint : Indian (Indiyan) Mısırlı : Egyptian (iycıpşın) Cezayirli : Algerian (alceriyan) Japon: Japanese (cepıniyz)
İngilizce, birine nereli olduğunu "Where are you from?" (ver ar yu from) sorusu ile sorarız. Sorunun yanıtı ise genelde " I am from ... " (ay em from ...) olur. "Ben Türküm." gibi bir cümle kullanarak hangi milliyetten olduğumuzu belirtmek için "I am ... " (Ben ... yım) kalıbını kullanmamız gerekir.
Diyaloglar
- Hello Bengusu, where are you from? (Merhaba Bengusu , nerelisin / neredensin ) - I am from Turkey. (Türkiye'denim)
- Hello John, Where are you from? (Merhaba John, Neredensin) - I am from England. I am English. ( Ben İngiltere'denim. Ben İngiliz'im. )
- Hello Brigitte. Where are you from? - I am from Germany, I am German.
- Hello Kim . Where are you from? - I'm from China. I am Chinese.
Telefon numarası
[değiştir]İngilizce Sayıları ve okunuşlarını öğrenmiştik. Şimdi işi biraz daha ilerletip birine telefon numarasını nasıl sorarız, onu inceleyelim.
What is your telephone number? (vat iz yor telefon nambır) kalıbını Sizin telefon numaranız nedir demek için kullanabiliriz. Ya da "what is your phone number?" de denebilir. "phone" telefon anlamına gelir.
"What" ın ne anlamına geldiğini biliyoruz, telefon zaten dilimize ingilizceden geçmiş bir kelime, "your" sizin anlamına gelen iyelik eki, number ise numara anlamına gelir. Tabii cümlenin kipini belirleyen is (-dir , -dır gibi düşünebilirsiniz ) kullanarak sorumuzu soruyoruz.
Yanıt, Benim telefon numaram ... olmalıdır. Bunun için My telephone number is ... kalıbını kullanırız.
- What is your telephone number? - My telephone number is 0 123 45 67
may telefon nambır is au van tu thri for fayf siks sevın
Örneği dikkatle incelersek telefon numaralarının tek tek okunduğunu anlarız. Dikkat edilmesi gereken bir diğer şey de , sıfırın ziro değil de auv diye okunmasıdır.