Passé composé

Vikikitap, özgür kütüphane

Passé composé Fransızca'da geçmiş zamanı ifade ederken sıklıkla kullanılan bir zaman biçimidir. Konuşulan dilde, Fransızca'daki diğer geçmiş zaman formlarına kıyasen daha sıklıkla kullanılır. 

Kullanım[değiştir]

Passé composé geçmişte kalmış ve tamamlanmış bazı eylemleri tanımlarken kullanılır. Bu eylemlerin bittiği zaman bellidir. Bazı örnekler;

  • Tout à coup le camion s’est renversé "Kamyon aniden devrildi."
  • Ce jour-là j’ai raté le bus "Bu gün otobüsü kaçırdım."

Çekimleme[değiştir]

Passé composé çekimlenirken ilk önce yardımcı fiil çekimlenir. Yardımcı fiil çoğunlukla avoir fiilidir ancak hareket bildiren bazı fiillerde être fiili de kullanılır. Çekimlenen yardımcı fiilden sonra asıl fiilin geçmiş zaman formu yazılır.

Participe passé[değiştir]

Asıl fiil olarak participe passé alınır: "-er" fiillerinin çekimlenmesinde er ekinin yetini  "-é" alır. Örneğin:

  • demander – demandé
  • parler – parlé
  • rester – resté

"-ir" fiillerinin çekimlenmesinde r eki düşer. Örneğin:

  • rougir – rougi
  • grandir – grandi

"-re" yahut "-oir" ile biten fiillerde, geçmiş zaman formu -u eki ile tamamlanır. Örneğin

  • rendre – rendu
  • valoir – valu
  • vouloir – voulu

Düzensiz fiillerin geçmiş zaman formu kuralsızdır.

  • acquérir – aquis (almak)
  • avoir – eu (sahip olmak)
  • boire – bu (içmek)
  • connaître – connu (bilmek - tanımak)
  • courir – couru (koşmak)
  • croire – cru (inanmak)
  • devoir – dû (zorunda olmak)
  • dire – dit (söylemek)
  • écrire – écrit (yazmak)
  • être – été (olmak)
  • faire – fait (yapmak)
  • fuir – fui (uçmak)
  • joindre – joint (eklemek)
  • lire – lu (okumak)
  • mettre – mis (koymak)
  • mourir – mort (ölmek)
  • naître – né (doğmak)
  • peindre – peint (resmetmek, boyamak)
  • plaire – plu (düşmek)
  • pouvoir – pu (-ebilmek)
  • prendre – pris (almak)
  • recevoir – reçu (almak)
  • résoudre – résolu (karar vermek)
  • rire – ri (gülmek)
  • savoir – su (bilmek)
  • suivre – suivi (takip etmek)
  • vaincre – vaincu (yenmek)
  • valoir – valu (geçerli olmak)
  • venir – venu (gelmek)
  • vivre – vécu (yaşamak)
  • voir – vu (görmek)