Esperanto/1. Ders
Saluton!
Esperanto dünyasına hoşgeldiniz!
İlk dersimize başlamadan önce bir-iki küçük hatırlama yapmak istiyoruz.
Her harf tek bir sese karşılık geldiğinden ve çok yabancı ses bulunmadığından Türkçe bilen biri için Esperanto metin okumak çok kolay bir iştir. Bu nedenle, dersimizde Esperanto alfabesinden özel olarak bahsetmeyeceğiz. Bunun yerine ilk birkaç derste her cümle için okunuş yardımı sunacağız ve siz de çok kısa zamanda okunuş kurallarına alışacaksınız. Bu süreç içerisinde okunuşlar iki / arasında eğik olarak verilecektir: / örnek /
Yine de okunuşla ilgili genel yardım almak istiyorum derseniz, burayı inceleyebilirsiniz. Mutlaka ses duymak istiyorsanız lernu! ve forvo gibi internet sitelerinde sesli örnekler bulabilirsiniz. Bilindik video sitelerinde de Esperanto konuşma duyabileceğiniz binlerce video bulabilirsiniz veya daha da güzeli vakit buldukça Muzaiko gibi Esperanto internet radyolarını dinleyebilirsiniz.
Dersler boyunca, genel bir ilke olarak gereksiz ayrıntılara girmeyerek izahları kısa tutmaya çalışacağım.
* Bu nedenle, sadeliğin bozulmaması için, konuyla ilgili ayrıntı niteliğindeki notları ilgili paragraftan hemen sonra (bu yazı gibi) anında-dipnot olarak ekleyeceğim. Ayrıntılara gerek veya ilgi duymuyorsanız ve özellikle de zamanınız sınırlıysa bu şekilde yazılan yazıları hiç okumadan geçebilirsiniz.
Mi deziras al ĉiu grandan sukceson pri Esperanto!
Bu bölümde işlenen konular | |
---|---|
Sözcük bilgisi | Esperanto, Estas, Homo, Infano, Instruisto, Istanbulo, Lando, Libro, Lingvo, Mi, Saluto, Studento, Turko, Turkio, Turkujo, Urbo, Virino, Viro |
Dilbilgisi | İsim ve isim cümlesi |
Pratik - İletişim kurma | Selamlaşma, Ad belirtme |
Sözcükler
[değiştir]Sözcükler bölümünün temel amacı Esperanto dilinde en çok kullanılan sözcükleri zamanla öğretmektir.
Her derste 10-20 arası yeni sözcük vermeyi planlıyoruz. Sonraki derse bunların hiç olmazsa birazını öğrendikten sonra geçmeniz iyi olur.
Esperanto
[değiştir]Esperanto dilinin Esperanto'daki adıdır. Aynen Türkçe'deki gibi okunur.
* Özel isim olarak kullanılmadığında, "esperanto", "umut eden kişi" anlamına gelen bir türemiş sözcüktür. Aslında Esperanto dilinin orijinal adı "Lingvo Internacia"dır. Bu dili tasarlayan Dr. L. L. Zamenhof, ilk kitabını "Doktoro Esperanto" (Dr. Ümitvar) takma adını kullanarak çıkardı. Bu yüzden bazı insanlar bu dilden "Dr. Esperanto'nun dili" diye bahsediyorlardı. Çok geçmeden "Lingvo Internacia" yerine dilin birincil adı olarak "Esperanto" kullanılır oldu.
Estas
[değiştir]Estas, güncel zaman yardımcı fiilidir.
* Türkçe'de tam karşılığı olmayan bu sözcüğün kullanımını dilbilgisi bölümünde açıklayacağız.
"Estas", yazıldığı gibi / estas / olarak okunur.
Homo
[değiştir]= insan — Okunuş: / homo /
Infano
[değiştir]= çocuk — Okunuş: / infano /
Instruisto
[değiştir]= öğretmen — Okunuş: / instruisto /
* "Instruisto" sözcüğünü okumak belki ilk başta biraz zor gelebilir. Hecelere ayırarak okumaya çalışın: ins-tru-is-to.
* Öğretmen anlamına gelen kelimenin bu kadar uzun olması da size garip gelmiş olabilir. Bunun nedenlerinden biri, instruisto'nun sonek yardımıyla üretilmiş bir türemiş sözcük olmasıdır — aynen Türkçedeki öğret-men gibi.
Istanbulo
[değiştir]= İstanbul — Okunuş: / instanbulo /
Istanbulo, İstanbul'un Esperanto'daki adıdır. "Istanbulo" yerine "İstanbul" demek/yazmak da yanlış değildir. Çünkü Esperanto'da özgün şehir adlarını kullanmayı engelleyen bir kural yoktur.
* Şehir isimleri özel isimler olduğundandan, normalde bunların konuşulan dile göre değişmemesi beklenir. Ancak tarihi, siyasi ve fonetik sebeplerden dolayı dünya genelinde durum ne yazık ki böyle değildir. Örneğin: Türkçe "Londra" = İngilizce "London"; Türkçe "Pekin" = Çince "北京 (Běijīng)"; Türkçe "İstanbul" = İspanyolca "Estambul" = Yunanca "Κωνσταντινούπολη (Kōnstantinoúpolī)"…. Bu karışıklığın önüne geçmek adına, büyük şehirler için Esperanto isimler üretilmiştir (Londono, Pekino, Istanbulo gibi). Dileyen bu standart şehir isimlerini kullanabileceği gibi, karşı taraf anlayacaksa kendi dilindeki ismi kullanmakta da serbesttir. Küçük şehirlere gelince, bunlar uluslararası bilinir olmadıklarından kendi yerel adlarını kullanmak durumundayız. Gerçi, yine de isterseniz kendi şehriniz için Esperanto kurallarına uygun bir ad üreterek onu kullanabilirsiniz, ama standart olmayan bu tür bir yaklaşımın belirsizliğe yol açacağı açıktır (örneğin birisi internette şehrinizi arasa bulamayacak). Bu nedenle birkaç metropol hariç, şehir adları için orijinal (yerel) isimleri kullamak çok daha doğrudur.
Lando
[değiştir]= ülke — Okunuş: / lando /
Libro
[değiştir]= kitap — / libro /
Lingvo
[değiştir]= dil, lisan — / lingvo /
* Okunuş konusunda sorununuz olmasını gerektirecek bir şey yok: ling-vo şeklinde, iki heceli, yazıldığı gibi okunan sıradan bir sözcük.
Mi
[değiştir]= ben — / mi /
Saluto
[değiştir]= selam — / saluto /
Studento
[değiştir]= öğrenci — / studento /
Turko
[değiştir]= türk (kişi) — / turko /
Turkio
[değiştir]= Türkiye — / turkio /
* Bunu, Türkçe'de nasıl okunması gerekiyorsa öyle okuyun, yani 3 heceli olarak tur-ki-o şeklinde. Turk-yo diye okuyup i'yi yok etmek yanlıştır. Mutlaka 3 seslinin de (u,i,o) hece hakkını vermek gereklidir: Tur-ki-o.
* Turkio derken, i ile o tamamen ayrık olarak okunabileceği gibi, söylenişi kolaylaştırmak adına aralarında belli-belirsiz bir y sesi varmış gibi de okunabilir: Turkiyo. Böyle yapmayı tercih ederseniz bile y sesini, gerçekten orada y harfi varmış gibi çok bastırarak söylemeyin, yumuşak bir geçiş yapın.
* Aslında, çok büyük ihtimalle açıklama yapmadan önce de Turkio yazısını ilk gördüğünüzde doğru okumuşsunuzdur. Burada uzun uzun açıklama yapmamın nedeni aklınızda oluşabilecek "i ile o ayrık mı okunmalı, arada belirsiz bir y varmış gibi mi okunmalı" sorusuna yerinde yanıt vermekti ve yalnızca, hece sayısını azaltmamak kaydıyla ikisinin de doğru olduğunu belirttim.
Turkujo
[değiştir]= Türkiye — / turkuyo /
Görüleceği gibi "Turkio" ile "Turkujo" eşanlamlı kelimelerdir. Hangisini isterseniz onu kullanabilirsiniz.
Burada okunuşa ayrıca dikkat çekmek istiyoruz: / turkuyo /. Esperanto'da J harfleri Y sesiyle okunur.
* İlginçtir, bu derste karşımıza çıkan kelimelerin neredeyse hepsi Türkçe'de okunması gerektiği şekilde okunuyor. Bir tek bu son öğrendiğimiz kelime turkujo yazılıp turkuyo okunur. Çünkü Esperanto'daki j harfi y olarak okunur. "O zaman Esperanto'daki y harfi nasıl okunur" diye soracak olursanız, verebilecek bir yanıtımız yok, çünkü Esperanto alfabesinde "y" şeklinde bir harf yok (bizde q, w, x olmadığı gibi.
* Turkio ile Turkujo arasındaki fark nedir sorusuna gelince; Turkujo sözcüğü, Turkio sözcünden daha eski bir yapıdadır, yani Turkujo klasik Esperanto kurallarına sadık kalırken, Turkio sonradan ortaya çıkmış bir kurala göre üretilmiştir. Çeşitli nedenlerle -ujo ile biten ülke adlarından hoşlanmayanlar, alternatif olarak -io bitişini öne sürmüşlerdir. Bu bakımdan, Turkujo kelimesinin daha geleneksel bir havası vardır, Turkio kelimesi ise daha modern görülür. Yaptığımız araştırmaya göre -io ile biten ülke adları, -ujo ile bitenlerden en az beş kat daha fazla kullanılmaktadır, yani günümüzde Turkio biçimi çok daha yaygındır. Ama okuduğunuz yazılarda mutlaka yer yer bu iki kullanımdan her birine rastlayacaksınız. Elbette siz de duruma göre hangisini isterseniz onu kullanabilirsiniz.
Urbo
[değiştir]= şehir — / urbo /
Virino
[değiştir]= kadın, kız — / virino /
* Virino sözcüğünün yaş ile ilgili hiçbir vurgu yapmadığı, yalnızca cinsiyet belirttiği söylenir. Bu yaklaşım teorik olarak doğru olsa bile, günlük hayatta bu kelimenin genelde yetişkin bayanlardan bahsetmek amacıyla kullanıldığı bir gerçektir.
Viro
[değiştir]= adam, erkek — / viro /
* Viro da virino gibi, yaş değil sadece cinsiyet belirten bir sözcük olarak geçer. Ama, yine benzer şekilde biri "viro" dediğinde büyük ihtimalle Türkçeden bildiğimiz "adam" anlamını vermek istiyordur.
* Viro ve virino arasındaki benzerlik dikkatinizi çekmiştir. Bunun nedeni, her iki sözcüğün de aynı kökten türemiş olmasıdır. Türkçede olduğu gibi Esperanto'da da yapım ekleri bulunur. İleride bu bize, az sayıda kök ezberleyip çok sayıda sözcük öğrenme imkânı sunacak.
Dilbilgisi
[değiştir]İsim
[değiştir]Az önce birkaç sözcük öğrendiniz. Dikkâtli biriyseniz, bunların çoğunun -o ile bittiğini farketmişsinizdir. Bunun nedeni, bunların birer ad (isim) olmalarıdır.
Genel bir kural olarak Esperanto'da isimler o harfiyle biter.
Bu dersimizde öğrendiğimiz bazı isimlere dikkat edelim:
Esperanto | Türkçe |
---|---|
Esperanto | Esperanto |
homo | insan |
infano | çocuk |
libro | kitap |
lingvo | dil |
Geri dönüp, öğrendiğiniz çoğu sözcüğün sonundaki -o harfini tekrar görebilirsiniz.
* -o ile bitenler yanında, iki tane de -o ile bitmeyen sözcük öğrendik. "Estas" -o ile bitmiyor çünkü bu bir isim değil çekimlenmiş eylem. Diğer taraftan "mi" (ben) sözcüğü her ne kadar bir şahıs zamiri olsa da, Esperanto dilbilgisine göre isim grubuna girer. Dolayısıyla, normalde bunun da -o ile bitmesini beklerdik ama Esperanto'da son harf(ler)in sözcük türünü (ad, sıfat, zamir vb.) belirlemesi kuralının az sayıda istisnası vardır ve bu istisnaların biri de, diğer şahıs zamirleriyle birlikte, "mi"dir.
İsim Cümlesi
[değiştir]İsim cümlesi (ad tümcesi), iki "şey" de birer isim olmak üzere, bir "şey"in (başka) bir "şey" olduğunu anlatmakta kullanılan yapıdır. Örnekler üzerinden incelersek daha anlaşılır olacak gibi:
Esperanto | Türkçe | Okunuş |
---|---|---|
Esperanto estas lingvo. | Esperanto bir dildir. | esperanto estas lingvo |
Bu cümlede geçen sözcüklerin karşıladıkları anlamlar şu şekildedir:
- Esperanto → Esperanto
- estas → dir
- lingvo → bir dil
"Lingvo" sözcüğünün anlamını "dil" olarak öğrendik. Ancak özel isimler hariç (Esperanto, Istanbulo, Turkio, Turkujo), öğrendiğimiz bütün sözcüklerin içinde belirsizlik ifade eden "bir" anlamı kendiliğinden vardır. Her öğrenilen sözcükte bunu tekrar tekrar yazmamak için, direkt olarak kelimenin "bir"siz karşılığını yazıyoruz ve böyle yapmaya devam edeceğiz.
Şu listeyi inceleyin:
Esperanto sözcük |
Türkçe karşılık |
Cümle için- deki anlam |
---|---|---|
Esperanto | Esperanto | Esperanto |
Homo | İnsan |
(bir) insan |
Infano | Çocuk | (bir) çocuk |
Instruisto | Öğretmen | (bir) öğretmen |
Istanbulo | İstanbul | İstanbul |
Lando | Ülke | (bir) ülke |
Libro | Kitap | (bir) kitap |
Lingvo | Dil | (bir) dil |
Mi | Ben | ben |
Saluto | Selam | (bir) selam |
Studento | Öğrenci | (bir) öğrenci |
Turko | Türk | (bir) Türk |
Turkio | Türkiye | Türkiye |
Turkujo | Türkiye | Türkiye |
Urbo | Şehir | (bir) şehir |
Virino | Kadın | (bir) kadın |
Viro | Adam | (bir) adam |
Bir örneğe daha bakalım:
Esperanto | Türkçe | Okunuş |
---|---|---|
Istanbulo estas urbo. | İstanbul bir şehirdir. | istanbulo estas urbo |
Yine aynı şekilde "bir" anlamı "urbo"dan "şehir" anlamıyla birlikte kendiliğinden geliyor.
* Çeviri dilden dile anlam taşıma işi olduğundan, tamamıyla matematiksel kurallara bağlı kalarak açıklanamaz. Çünkü "anlam" dilin kendi içerisinde dahi konuya ve kişiye ve kişinin her anına göre farklılık gösterir. Bu nedenle, çevirilerle ilgili uyarılarımıza sıkı sıkıya bağlı kalmaya çalışmadan, cümlenin genel anlamına odaklanmanızı tavsiye ederim. "Esperanto bir dildir." cümlesi ile "Esperanto dildir." cümlesi arasında, veya "İstanbul bir şehirdir." ve "İstanbul şehirdir." cümlesi arasında size göre anlamca ne kadar fark var? Bir anlam farkı varsa bile (ki ben göremiyorum) ihmal edilebilir olduğu açıktır. Bu nedenle "Istanbulo estas urbo." cümlesini "İstanbul şehirdir." diye de çevirebiliriz. Burada "bir"i vurgulamamın nedeni, anlamın "belirsiz" olduğu konusunda şüphe bırakmamak (isimde "belirlilik" ve "belirsizlik" konusunu 4. derste daha ayrıntılı olarak ele alacağız). Amaç düzgün çeviri yapmak değil, Esperanto öğretmek olduğundan bazen, anlamı daha açık hâle getirmek adına, yukarıdaki "bir"ler gibi, gereksiz sözcük kullanımına gidebilirim.
Bir örneğe daha bakalım:
Esperanto | Türkçe | Okunuş |
---|---|---|
Mi estas instruisto. | Ben (bir) öğretmenim. | mi estas instruisto |
Türkçede çekimler şahısa göre değiştiğinden "estas"ın buradaki anlam karşılığı "-dır" değil "-(y)ım" oldu. Esperanto'da fiil çekimleri kişiye göre değişmez.
Şimdi, öğrendiğimiz sözcükleri içeren birkaç örnek daha inceleyelim.
Esperanto | Türkçe | Okunuş |
---|---|---|
Mi estas virino. | Ben (bir) kadınım. | mi estas virino |
Turkujo estas lando. | Türkiye (bir) ülkedir. | turkuyo estas lando |
Mi estas studento. | Ben (bir) öğrenciyim. | mi estas studento |
Mi estas turko. | Ben (bir) Türküm. | mi estas turko |
Ali estas infano. | Ali (bir) çocuk(tur). | "Ali" estas infano |
Cümlede Sıra
[değiştir]Cümle öğelerini bir bütün olarak sabit tutmak kaydıyla, Esperanto'da cümle öğelerinin sırası önemli değildir. Aşağıdaki örneği inceleyelim:
Esperanto | Türkçe |
---|---|
Mi estas viro. | Ben (bir) adamım. |
Viro estas mi. | Ben (bir) adamım. |
Estas mi viro. | Ben (bir) adamım. |
Mi viro estas. | Ben (bir) adamım. |
Viro mi estas. | Ben (bir) adamım. |
Estas viro mi. | Ben (bir) adamım. |
Başka bir örnek;
Esperanto | Türkçe |
---|---|
Turkio estas lando. | Türkiye (bir) ülkedir. |
Lando estas Turkio. | Türkiye (bir) ülkedir. |
Estas Turkio lando. | Türkiye (bir) ülkedir. |
Turkio lando estas. | Türkiye (bir) ülkedir. |
Lando Turkio estas. | Türkiye (bir) ülkedir. |
Estas lando Turkio. | Türkiye (bir) ülkedir. |
* Cümleda öğe sırası değişince anlam aynı kalsa da, sözcüklere verilen değer (vurgu) değişebilir. Bu vurgu değişimiyle ilgili kesin bir kural yoktur. Cümle içinde vurgulanmak istenen bir öğe varsa, sezgisel olarak bunu zaten net bir şekilde anlarsınız.
Cümlede sıralama serbest olsa da, yaygın olan ve en çok tercih edilen sıra "Mi estas viro." ve "Turkio estas lando." cümlelerindeki sıradır.
Pratik
[değiştir]Esperanto'da en yaygın kullanılan selamlama ifadesi "Saluton!"dur.
* "Saluto" sözcüğünün "selam" anlamına geldiğini öğrenmiştik. Bu sözcüğe dayanan buradaki "saluton" ifadesinin sonunda neden fazladan bir n harfinin bulunduğunu 4. Derste bulunan "Deziri" başlığı altındaki anında-dipnotta açıklayacağız.
Yalnızca bir ifade olarak bakılırsa, "Saluton!", Türkçede tam olarak "Merhaba!"ya karşılık gelir.
Öğrendiğimiz yapıyla, adımızı söylemek de mümkündür:
Esperanto | Türkçe |
---|---|
Mi estas Mehmet. | Ben Mehmet! |
Bu kullanım Türkçe'de az tercih edilir olsa da, Esperanto'da çok kullanılan, pratik bir ad belirtme yöntemidir. Özel olarak kendinizi tanıtmak için şu kalıbı kullanabilirsiniz:
Esperanto | Türkçe |
---|---|
Saluton! Mi estas X. | Merhaba! Ben X! |
Özet
[değiştir]Estas’ı bir kenara bırakırsak öğrendiğimiz sözcükler şunlardı:
Esperanto | Türkçe |
---|---|
Esperanto | Esperanto |
Homo | Kişi, İnsan |
Infano | Çocuk |
Instruisto | Öğretmen |
Istanbulo | İstanbul |
Lando | Ülke |
Libro | Kitap |
Lingvo | Dil (Lisan) |
Mi | Ben |
Saluto | Selam |
Studento | Öğrenci |
Turko | Türk |
Turkio | Türkiye |
Turkujo | Türkiye |
Urbo | Şehir |
Virino | Kadın |
Viro | Adam |
Turkujo hariç bunların hepsi Türkçede okunması gerektiği gibi okunuyordu. Esperanto'daki J, Türkçedeki Y gibi okunduğundan Turkujo kelimesinin okunuşu / turkuyo / biçimindeydi.
Dilbilgisi bölümünde A estas B. cümlesinin (Bir) A (bir) B'dir. anlamına geldiğini öğrendik ve A, B ve estas sözcüklerinin yerlerinin değiştirilmesinin cümlenin anlamını bozmadığını belirttik.
Ayrıca aşağıdaki gibi bazı kullanışlı cümle kalıplarını da öğrendik.
Esperanto | Türkçe |
---|---|
Saluton! | Merhaba! |
Mi Ali estas. | Ben Aliyim! |
Mi studanto estas. | (Ben) (bir) öğrenciyim. |
Mi instruisto estas. | (Ben) (bir) öğretmenim. |
Mi turko estas. | (Ben) (bir) Türküm. |